- Anasayfa
- Hakkımda
- Uzmanlıklar
BOY UZATMA
- Rehabilitasyon
- Bilgilendirme
- Medya
- İletişim
Topuk dikeni; topuk kemiği ile ayak tabanı arasında oluşan aşırı kalsiyum birikimidir. Genellikle 1 – 1,5 cm boyutlarındadır. Bu çıkıntı, bazen hiç görünmez ya da belirti vermez. Bu nedenle bazı hastalarda topuk dikeni tanısı zor olabilir. Topuk dikeni kaynaklı ağrılar topuğun ön kısmında başlayıp, tüm ayağı etkileyebilir. Topuk dikeni özellikle koşma ve zıplamaya dayalı sporlarla uğraşan kişilerde sık görülen bir rahatsızlıktır. Plantar fasiit rahatsızlığı da topuk dikeni oluşumuna neden olabilir. Tedavisi ise %90 cerrahi olmayan yöntemlerle yapılır. Topuk dikeni ve tedavisi hakkında tüm merak ettiklerinizi yazımızın devamında bulabilirsiniz. Topuk dikeni tedavisi Ankara için ise Prof. Dr. Ertuğrul Akşahin’in kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.
Topuk dikeni; topukta aşırı kalsiyum birikmesine bağlı oluşan, sivri uçlu kemik büyümesidir. Topuğun ön kısmında ya da ayak kemerinin altında ortaya çıkabilir. Oluştuğu bölgede belli belirsiz, küçük bir çıkıntıya neden olur. Topuğun arkasında görülen topuk dikeni rahatsızlıkları genellikle aşil tendiniti (aşil tendonu iltihabı) nedeniyle oluşur. Bununla birlikte plantar fasiit (ayağın altında bulunan ve “plantar fasya” olarak adlandırılan bağ dokusunun iltihaplanması) de topuk dikenine neden olabilir.
Topuk dikenine neden olan kalsiyum birikmesi, yumuşak doku tendonlarının ve plantar fasyanın hasar görmesi sonucu oluşabilir. Topuk dikeninin yaygın nedenleri;
Topuk dikeni, sporcularda sık görülen bir rahatsızlıktır. Bununla birlikte;
Yukarıda saydığımız, aynı zamanda plantar fasiit için de risk grubudur. Plantar fasiit hastalarında topuk dikeni görülme olasılığı da fazladır.
Topuk dikeni genellikle hiçbir belirti vermez. Belirti verdiğinde ise topukta ağrı ve acıya neden olur. Ağrı özellikle sabahları hissedilir. Kişi ayağa kalktığı ilk anda bıçak saplanmasına benzer bir acı hissedebilir. Topuk dikeninin diğer belirtileri:
Topuk dikeni birçok hastada ağrı ya da topukta çıkıntıya neden olmaz. Bu nedenle genellikle farklı ayak hastalıklarının tanı sürecinde fark edilir. Topuk dikeni, röntgen görüntüleri ile kolayca anlaşılabilir.
Topuk dikeni başlangıçta büyük bir ortopedik bir sorun olarak görülmeyebilir. Ancak ilerleyip, kronik hâle geldiğinde ciddi ortopedik sorunlar doğurabilir. Ayaktaki ağrının artışı, yürürken zorlanma, yürüyüş şeklinin değişmesi gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Bu da kişinin genel anatomisini olumsuz etkiler. Bu nedenle topuk dikeni şikâyetinin hafife alınmaması ve mutlaka uzman bir doktora başvurulması önemlidir. Ankara topuk dikeni tedavisi için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.
Topuk dikeni tedavisinde farklı yaklaşımlar söz konusudur. Ancak hastalarımızın yaklaşık %90’ında ameliyatsız tedavi uygulanır. Nadiren topuk dikeninin cerrahi ile çıkarılması gerekebilir. Ameliyatsız topuk dikeni tedavisinde;
Topuk dikeninin bilinen bir ilacı bulunmamaktadır. Ancak ağrının azaltılması ve dokuların yumuşaması için ağrı kesici ve iltihap önleyici ilaçlar, kremler ve merhemler kullanılabilir.
Eğer konservatif (ameliyatsız) yöntemlerle tedaviden sonuç alınamazsa, ameliyat düşünülebilir. Topuk dikeni ameliyatlarında plantar fasyanın serbest bırakılması veya topuk dikeninin çıkarılması için farklı teknikler kullanılır. Topuk dikeni ameliyatının ciddi riskleri yoktur. Ameliyat sonrası iyileşme döneminde ise bandaj, atel ya da cerrahi ayakkabılardan destek alınabilir.
Topuk dikeni, özellikle ileri evrelerde, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Topuk dikeni tedavisinde hastanın yaşına, aktivite düzeyine ve ayak yapısına göre farklı tedavi seçenekleri belirlenebilir. Yukarıda bilgi verdiğimiz tedaviler ve topuk dikeni hakkında daha fazla bilgi almak için kliniğimizi arayabilirsiniz.
Söğütözü Cad. Koç Kuleleri A Blok Kat:8 No:27 Söğütözü Çankaya/Ankara
0543 682 30 79
info@ertugrulaksahin.com
Sayfayı Düzenleyen : Cansu Işık
Düzenleme Tarihi : 10.04.2024
İletişim Numarası : 0552 652 52 91
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.